Sokak Sanatının Görünmez Başrolü, Banksy

Son olarak Covid-19 dönemine dair Bristol’de bir muralle karşımıza çıkan sokağın gizemli sanatçısı Banksy.

Onu Bansky kod adıyla ve daha çok da duvarları dile getiren sokak resimleriyle biliyoruz. Gerçek kimliği bilinmeyen sokak sanatçısı Banksy, yıllardır toplumsal olayları dünyanın pek çok yerinde duvarlara yansıtıyor.

Kimliksiz Bir İkon
Banksy, 20 küsur yıldır kod adının ardında yer alan kimliğini gizlemeyi başarıyor ve adını her duyduğumuzda bu sefer dünyanın hangi köşesinde, hangi sokağın duvarlarına imzasını atmış, yorumunu katmış diye merak uyandırıyor.

Sanat hayatına 14 yaşında başlayan ve ilk serbest çalışmalarını ise 90’ların başında yapmaya başlayan Banksy’nin eserleri  yoğunlukla kendisinin de yaşamını sürdürdüğü Bristol, Londra gibi şehirlerde karşımıza çıkıyor.

Banksy ismini dünyaya duyuran ilk büyük ölçekli iş ise 1997’de Bristol’de bir binanın duvarına çizdiği “The Mild Mild West” isimli eser. Çoğunlukla toplumsal olaylara dair yorumunu hiciv ve taşlama yoluyla aktaran Banksy’nin bu ilk eserinde kara bir mizahın başlamakta olduğunu görüyoruz.

Bristol’da artan polis şiddetini eleştiren eserinde 3 tane polise molotof kokteyli atan bir ayıcık (teddy bear) görüyoruz.    The Mild Mild West’in ardından Banksy, özellikle 2002’de Londra’da Southbank bölgesindeki Waterloo Köprüsü’nün duvarına çizdiği “Girl With Balloon” eseriyle dünya çapında bir tanınırlığa kavuştu. Aslında bu eser, üzeri boyandıkça farklı mekânlarda yeniden karşımıza çıkarak devam eden bir serinin parçasıydı. Son olarak 2006 yılında Londra’da bir duvarda resmedildi ve bugün bunlardan hiçbirini görmek mümkün değil.

Banksy’nin İngiltere dışında graffiti eserleriyle gündeme geldiği bir ikinci lokasyon ise Filistin’in Beytüllahim şehri. 2005 yılında Beytüllahim’de ilk eserini çizen Banksy, bu coğrafyada süren işgalin ve yaşanan haksızlıkların karşısında olduğunu gösteren eserlerini Filistin’e armağan etmiş oldu. Filistin’den çarpıcı unutulmaz bir örnek ise 2004-2005 dönemlerinde çizdiği “Çiçek Fırlatan Protestocu”.

Yaptığı her yeni işle uluslararası medyada vakit geçmeden haber olan, ses getiren çalışmaların sahibi Banksy’nin tarzı, izinsiz olarak gerçekleştirilen ve toplumda farkındalık yaratmayı amaçlayan, kökleri 70’li yıllara dek uzanan gerilla sanatı alanına dahil olarak tanımlanıyor. Bugün sokak sanatının aykırı anonim ikonlarından en bilineni olan Banksy, eserlerinin çoğunda savaş karşıtlığı, eşitlik, adalet, çevre sorunları gibi hem yerelde hem de küreselde karşılığını bulan meseleleri kara bir mizahi üslupla ele alıyor. Konularının başrolünde ise çoğunlukla çocuklar, kadınlar, polisler, yaşlılar ve fareler yer alıyor. Kamusal bir alanda, her gün işe, okula giderken kullanılan yolların, caddelerin duvarlarında bir sabah aniden bir graffiti ile karşılaşıyoruz. Banksy beklenmedik bir anda beklenmedik bir şekilde hiciv yüklü çizgileriyle tüm dünyanın odağı hâline geliyor.

Banksy’nin yakın dönemde gerçekleştirdiği ve geniş yankı uyandıran eserlerinden biri de Port Talbot’ta bir tamirhanede konumlanan 2018 tarihli “Season’s Greetings” isimli eseri. Bir duvarın köşesinde, duvarın iki farklı yüzünde oluşturulan kompozisyon bir yanda bir çocuğun yağan karların altında başını göğe kaldırdığı izlenimini yaratıyor. Duvarın diğer köşesi ise yağan, kar taneleri sanılanın yanan bir çöp kutusundan gelen küller olduğunu gösteriyor. Bu ironik çalışma çevre ve iklim sorunlarına dair Banksy’ye has çarpıcı bir yorumu görüyoruz. 

​Pandemiye Banksy Yorumları
Günümüzün dünya çağında en güncel meselesi olan Covid-19 da Banksy’nin işlediği konulardan biri olmaktan geri kalmadı. Pandeminin başlarında, nisan ayında ilk olarak evinin banyosunda farelerin istilasını resmeden Banksy, temmuz ayında ise Londra metrosunda metro içine cama doğru hapşuran bir fare resmetti. Banksy’nin Mayıs 2020’de sağlık çalışanlarını konu alan ve Southampton Hastanesi için tasarladığı eserde, oyuncak dolu bir sepetten seçtiği pelerinli süper kahraman hemşire bebeğiyle oynayan bir çocuk yer alıyordu. Bu sancılı döneme Banksy’nin attığı son imza ise İngiltere’nin Bristol şehrindeki en dik yokuşta hapşuran bir orta yaşlı kadın resmi oldu. Bölgenin en dik yokuşlarından birinde olması sebebiyle içinden geçtiğimiz dönemin zorluk derecesine de vurgu yapan, maskesiz ve hapşurmanın şiddetiyle takma dişleri fırlayan bir kadını çizdiği duvar resmini Banksy, İngilizcede “hapşu” nidasının karşılığı olan “Aachoo!” nidasıyla paylaştı.
Sokakları ve resmi birer direniş alanı olarak en güzel şekilde işgal etmeye devam eden Banksy’nin işlerini internet sitesi ve Instagram hesabı üzerinden takip edebilirsiniz.

Photo Credit: https://www.banksy.co.uk/
Yazı: https://www.seturday.com/kultur-sanat/sokak-sanatinin-gorunmez-basrolu-banksy